Nefesli Yaşam

Nefesli Yaşam

Herşeyden önce, nefes alma mekanizmasını açmamız gereklidir. Nefes deneyiminde amacımız, solunum sistemimizi (nefes alma kapasitemizi) %20-30’lardan daha yukarı seviyelere çıkartmaktır. Solunum sistemi, alt karın bölgesinden başlar, daha sonra solar pleksus sinir ağından geçer ve göğsün üstüne kadar gelir. Bu bölgeler birbirine bağlanırsa, insanın aldığı oksijen düzeyi en uygun seviyeye yükselir ve;

Tüm davranışlar ve eylemler, bir duygunun veya inancın sonucudur. Davranışlarımızı değiştirmek istiyorsak, duygusal/akılsal düzeyde değişiklik yapmamız gerekir. Nefes alırken oksijenin yol açtığı yüksek frekanslı titreşim, vücudumuzdaki elektromanyetik alanı değiştirerek yüksek frekansına yükseltmemizi sağlar. Bunun bilincine vardığımızda, nefes almanın daha bilimsel ve metafiziksel bir unsuru devreye girer.

Fiziksel değişim yasasına göre, düşük frekanslı titreşim enerjisi, yüksek frekanslı titreşim enerjisine maruz kaldığında yükselir ve bu yükselme kalıcıdır.

Bunun nefes alma sürecindeki anlamı, yüksek frekanslı titreşim enerjisinin hücre belleğindeki ve bilinçaltındaki düşük frekanslı titreşim enerjisini arttırdığıdır; düşük frekanslı titreşim enerjisi ise olumsuz düşünceleri, travmaları ve bastırılmış duyguları içerir. Belleğimizdeki bu enerji tıkanıklıkları kendilerini serbest bıraktığında artık olumsuz etkilenmeyiz. Bilinçaltı düzeyinde düşünme ve hissetme, nefes alışımızla bağıntılıdır. Herkes kendine özgü bir şekilde nefes alır. Bazı ortak nefes alma modelleri vardır, fakat bireylerin farklı durumlarda nefes alış şekilleri, parmak izi gibi benzersiz ve bireye özgüdür.

Güçlü bir duygu hissettiğimizde kendimizi rahatsız hissedersek o an nefesimizi tutarız, böylece o duygudan kurtulmaya çalışırız. Bize kendimize hakim olmamız, susmamız vs. öğretilmiştir. Çoğu kişi kendini duygularına bırakmaz. Fakat karından nefes almak, bizi üzen duyguları serbest bırakmayı sağlar, bu durumda hareket halindeki enerji tüm vücut ile birleşir, dışa vurulur ve vücuttan atılır.

Nefesimizi tuttuğumuz zaman ise söz konusu enerji hücrelere gönderilerek bastırılır. Bunlar hastalığa ve diğer fiziksel şikayetlere yol açabilir.

Yıllar boyu nefesimizi tuttuğumuz için bastırılmış olumsuz enerji birikmiş ve belirli bazı yerlere depolanmıştır. Sonuçta doğal nefes alma becerimizi kaybederiz, bu da doğal yaşamdaki yolun kaybedilmesi demektir. Nefes almak daha sevgi, neşe ve sağlık dolu bir hayatın anahtarıdır. Nefes alma modelimizi değiştirdiğimizde, düşünme ve hissetme tarzımızı da değiştirmiş oluruz.

Daha çok nefes alırsak, hayattan da daha çok şey alırız.

Kolay, hızlı ve rahat şekilde nefes verdiğimizde, geçmişte kalmış veya bizim için olumsuz bu unsurları dışarı atarız.

Nefes alma modelinde ne kadar derin ve rahat nefes alırsak bize istediğimiz şeyleri o kadar çok verir. Doğuda bilinçli nefes almanın gücü, asırlardır ruhsal aydınlanma aracı olarak kullanılmaktadır. Yaşam gücü, bilincimizi değiştirerek bilinçlilik düzeyini yükseltir ve bunu günlük yaşama bağlar. Böylece insan içinde rehberlik ve netlik kazanır. Gerçek özümüze ulaşmak için engeller ortadan kalktığında, "NEŞE"li olma hali doğal olarak ortaya çıkar: Bizler gerçek potansiyelimizi ortaya çıkarıp yaratma gücüne ve özgürlüğüne sahip oluruz.

Nefesli Yaşam'ın Faydaları

Nefes'in Etkili Olduğu Alanlar

Korkular – Fobiler – Alerjiler – Migren ve Baş Ağrıları Yüksek Tansiyon – Depresyon – Panik Atak – Kronik Yorgunluk Sendromu – Cilt Problemleri – Astım ve Solunum Sistemi Hastalıkları Kısırlık – Bağımlılıklar – Kanser – Kalp ve Damar Hastalıkları – Uyku Apnesi...

Nefesli Yaşam Nasıl Uygulanır?

Nefes Uygulayıcısı, kişinin nefes alış şekline bakarak, nasıl doğru nefes alacağını gösterir. Her kişinin kendine has nefes alma şekli vardır. Nefes seansı bir saat boyunca sürer. Nefes sürekli akan bir dalgaya benzer. Burundan alınan nefes, karından başlayarak tüm solunum sistemimizi birbirine bağlar ve nefes ağızdan verilir. Nefes alışveriş sırasında hiç duraklama olmadığından nefes verildiğinde vücutta rahatlama gerçekleşir. Nefes ile yaratılan yüksek enerji kapalı bir devre oluşturur ve bu devrenin içinde dönüşüm süreci doğal olarak meydana gelir. Solunum sistemimizin tamamı kullanılarak kısıtlanmış nefes alışkanlığımız diyafram nefes alışverişine dönüşür.